23 Haziran 2010 Çarşamba

Meryemide an

ey dil ey dil niye bu rutbede pür gamsın sen?(seyh Galip)




yokluğun yokluğum susmuşum meryem gibi
soluksuzum solmuşum susmuşum meryem gibi
karanlık bassada yüreğimi
kararmadı yüreğim kararmasın yüreğin
susmuşum meryem gibi



Acılar içinde kıvranan bir ruhun içinde tebbesüm olmak içindir belkide susuşum
susmuşum meryem gibi
Zamanın içinde nisanla ıslanırmı ki yüreğim serinlese ruhum
dikenler karanlıkta dokundu da yüreğime gül kırmızısı kandoldu içim
ateşime ihanet eden dumanım belkide bu yüzden
susmuşum meryem gibi
sen herşeye rağmen
sevgiliyle yaşadın
imanlı yaşadın
sussuşlarımız meryem
sussuşu olsun
mavi'umut


26. "Ye, iç. Gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım."

27. Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!

28. Ey Harun'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi.

29. Bunun üzerine Meryem çocuğu gösterdi. "Biz, dediler, beşikteki bir sabî ile nasıl konuşuruz?"

30. Çocuk şöyle dedi: "Ben, Allah'ın kuluyum. O, bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber yaptı."

31. "Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti."

32. "Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı."

33. "Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır."

meryem suresi

Rabbim senin gibi güzel ve temizleri herzaman muhafaza etsin senki sevginin sembolize edilmiş halisin paksın temizsin seçilmiş bedbah olmayansın sevgililer sevgilsine sevgili olansın biliyorum gülümsüyorsun
yine tebbesüm ediyorsun yüreğimize Rabbim şefaatına mail eyle bizide sevigilinin sevgilisinin şefaatine
yaradanın sevgilisinin sevgilisine selam olsun

mavi umut


03:56 17 nisan 2009 cuma




Can ayrılığımız kanlı gözyaşlarıyla boyandı
Ateş denizlerindeki mumdan gemlerimiz yandı
Hüsn'ümüzün bir çölde
,Aşk'ımız Çin denizlerinde Dil Ruba kalesinde tutsak
Dertlerimiz dağlandığı yerlerde zehir ekildi.
Değil Hüsn'ümüzden
haber,adını dahi duymaklığımız yok artık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder