18 Nisan 2010 Pazar

Bu yolun sonu zaten… Bitti



Melal çiçeğim!
Her sevgide bir hüzün bulaşığı olurmuş,bu gün yine buruk yüreğim?
Hüzün ayı olmasındandır beklide.
Bilirim hüzün çiçeğim senin yüreğinde ala bildiğince bir mavilik vardır,
her şeye umutla bakarsında neden ben hüzünlüyüm bu gece?
Unuttuğum gözlerinin zindanında hapis olmuşçasına.
Gece dostum oldu,siyahı dost edindim.
Bilirmisin gözlerinin siyahını hatırlamak için.

Kim bilir şimdi hangi karanlık sokaklarda,asi bir gece ile birlikte aramak tayım kendimi.
Bana beni bulun, bana kendimi getirin.
Kim ki susmayı vefa gördü meftun etti beni,yorulmadım yorulursam bil ki vebalim sensin.
Senin kömür karası gözlerinde kuşanmak istiyorum,mavi umutlarımı karanlığa inat, etmişçesine.
Koşmak istedim hep mavilerin gölgesine ölmek için,mavide boğulmak istedim bu sefer beliki
de siyaha inat etmiştim.

Hüzünü maviye yakıştırmıştım bu gece.
Aylardan hüzün ayı olsa da,dallarımdan bir yaprak kopsa da,yüreğimdeki sancılar sıkmıyor artık sıkmak istemedim.
Senden azad olmak istemişçesine düştüm mavilerin peşine, ağlamaklı bir gökyüzünün altından koşarak nefes almak için.

Mavi umutsuzluk mu oldun bana? Kör olacasına yüreğime bak ben hala aynı kaldım, karanlığının içinde karanlık arar oldum mavi içinde umutsuzluklar bulur oldum umut’u siyah da aramak mı düştü bana.

Kendimi kaybettim bu şehrin çıkmaz sokaklarında, ve
arkamdan bağıran mavi seslerin kulağımda çınlamasıyla.
Çıkarın beni karanlıklar içinden

Şimdi sadece şu mısraları mırıldanmak geliyor içimden
Sardım çile ipini sönmüş yıldızlara
Hüzün türküsü söyledim loş ışıklara
Ben mahkûm olmuşum
Kireçli dört duvara



Bu yolun sonu zaten… Bitti

Mavi sizlikten mavi umut’a
Alperen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder